8 Şubat 2013 Cuma

Mavi Öğle Sonrası

Kitabın adı ''Mavi Öğle Sonrası'' şöyle perdeleri uçuşan sıcak bir Akdeniz gününü özletiyor ama bol yağışlı bir Manila ile karşılaşıyoruz.

Kitabın dili çok özel ama gözünüz korkmasın okutmayacak cinsten deneysel değil.


Hikaye Los Angeles'ta başlıyor,Lizbon'a uğruyor ama olay akışı tamamen Manila'da geçiyor.









Kitap Los Angeles'ta yaşayan alımlı mimar Kay Fischer'in ,tik ağacı rafları, dolap açılarını, sade iç mekan planlamalarını ve  mimari  yönelimlerini uzun uzun anlattığı bir  ön anlatımla başlıyor.Epey böyle gidiyoruz ve okur olarak mimarinin sorunları, tarihsel gelişimi ve Kay'in aşk hayatını okuyacağımızı sanırken, Kay'in önünü kesip babası olduğunu iddia eden yaşlı ve pejmürde bir adamın hikayesi ile Filipin'lere doğru açılıyoruz.


Genç, mesleğinde deha derecesinde başarılı bir cerrah olan Salvador Carriscant bir yandan   kıskanç, cahil ve yetersiz meslektaşlarıyla uğraşırken diğer yandan sosyal konumları ve toplumsal bağlarından ötürü mutsuz bir evliliğin ağırlığı altında ezilmektedir.

Derken tamamen tesadüf eseri (ama ne tesadüf; belli ki yazar düpedüz kaderci bir yaklaşımla  
nefret ederek katlandığımız acayip durumların aslında hayatımızın piyangosunu hazırladığını düşünmemizi istiyor.) Delphine Sieverance'la karşılaşır.O Delphine Sieverance ki Amerika'nın tüm cüretkarlığının ve pervasızlığının simgesidir ve menekşe şekerlemelerini pek sevmektedir.

Kitap bir aşk hikayesi gibi görünmekle birlikte, sömürgecilik, melez olma halleri, tıbbi operasyon anlatımları, mimari ekoller, meslek adamlarının neyi, neden ve nasıl yaptıklarını, kısaca ele aldığı tüm konuları etraflıca ve inanılmaz bir sürükleyicilikle anlatıyor.

Yazarın aşk hallerini anlatmakta ki özel başarısı yadsınamaz. Koskoca filozof doktorumuzun  sevdiği kadını iki dakika görebilmek için yeni yetme bir sevgili gibi çeltik tarlalarında, çamura bulanmış bir şekilde şebeklik yapabileceğine içtenlikle inanıyoruz.


          
  Mavi Öğleden Sonrası - Yazar Wiliam Boyd

                                                


                                    
Kitap ile ilgili araştırma yaparken yeni James Bond'u yazması için yazar  Wiliam Boyd'la anlaştıklarını okudum. Buradan ilan ediyorum , William Boyd'un yazdığı 007 dahil olmak üzere tüm kitapları okur, tüm filmleri izlerim. Gerçi Boyd'un henüz tek bir kitabını okudum ve daha önce böyle ilkine bayılıp  ikinci kitabında sükut-u hayale uğradığım bir kaç yazar olmadı değil. Yine de aynı yazarın Brazzaville Kumsalı'nı okumayı düşünüyorum ve hayal kırıklığına uğrayacağımı zannetmiyorum.




Nerede o eski James Bondlar





Filminde Salvador Carriscant'ın yaşlılığını Jeremy Irons oynasın derim.




Jeremy Irons

                                                                          

Kitabın ortasından dersek ben sömürgeciliğin neden olduğu sınıfsal kastların anlatıldığı bölümden bir alıntı yapmak isterim:



Caariscant ona, İspanyol egemenliği sırasında Filipinler'de geçerli olan sınıfsal ayrımları açıkladı. Ağacın tepesinde, İspanya'da doğmuş olup oraya yerleşenler ve resmi görevliler, yani peninsulares vardı. Bunlar, adalarda doğmuş İspanyol asıllılar olan insularese tepeden bakıyor ve onları İspanyol topluluğunun ıskartaya çıkardığı, kendilerine ancak uzak bir kolanide yer bulabilmiş, kaba saba kişiler olarak değerlendiriyorlardı. Sırasıyla insulares de , yerlilerle evlenmiş olan İspanyollar ya da Çinliler anlamına gelen, melez mestizoları hor görüyordu. Son kategoride yer alan indiosu isehatta bunlar arasından okumuş, yurt dışında eğitim almış olanları -ilustrados- bile, herkes küçük görüyordu. Ya indiosun  kendileri? Onlar hiçbir ayrım yapmıyorlardı; onlara göre bütün beyazlar kastila, dolayısı ile düşmandı.



Mavi Öğle Sonrası



S. 111




2 yorum:

  1. Kitabın adı güzelmiş gerçekten,içide güzel diyosan okumayı isterim bende güzel şeyler rehberi.Piyasa ktapçılarında bulunurmu acaba?

    YanıtlaSil
  2. İçi de güzel evet. Kitaplar konusu şöyle; bir süredir kitaplarımı kütüphanelerden ödün alıyorum, eğer çok beğenirsem de satın alınıyorum. Bu kitap almak istediklerimden gerçekten ama henüz elim değmedi, ama vardır mutlaka. İstanbul'da Şemsipaşa Kütüphane'sinden de bakabilirsiniz.

    YanıtlaSil

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts